28 Mart 2013 Perşembe

bu aralar böyleyiz....


 bir aydır yusuf yeni bir uyku düzeni geliştirdi. sabah 10-11 arası uyanıp öğle uykusu uyumadan akşam 9-9 buçuk gibi uyuyor. ilk başlarda geç kalksa da  öğle uykusu uyutuyordum, öğle uyuduğunda zaten geçte kalktığı için akşam 12-1 gibi uyuyordu. öğle uyumadığında akşam erkenden uyuyunca öğle uyutmayı bıraktım. öğle uykusunu erken mi bıraktı diye düşünsem de erken uyuduğu bu düzen benimde en dinlendiğim ve sevdiğim düzen oldu.

gece sık uyandıysa akşam üzeri uykusunun gelip, şaşırma moduna geçeceğini anlayınca en yakın arkadaşı züleyha'yı bize getiriyoruz. ikidir yusufu uyutmamak için çözümüm züleyha, oynarlarken bizde uyuyakalıyor.
 yusuf uyuyunca bana kalan zamanlarda kitap okuyorum, bu ara favorim kitaplar. çok şeyi aynı anda yapan biri olamadım hiç. dönem dönem farklı ilgi alanlarım olsa da kitap, dizi ve el işi vazgeçemediklerim ama mutlaka bi dönem sadece birine yoğunlaşıyorum. sırada okunacak birçok kitabım olmasına rağmen kitapyurdundan yeni sipariş verdim bile, heyecanla bekliyorum.


26 Mart 2013 Salı

yüreğim seni çok sevdi...


uzun zamandır kitap alışverişimi internetten yapıyorum. bloglarda okuduğum kitap postlarından not aldıklarımı zahmete girmeden sepete ekliyordum. geçenlerde eşimle beyazıttaki kitapçı çarşılarına gittik. yüzlerce ve isimleri çok tanıdık kitabı bir arada görünce ne alacağımı şaşırdım. onu alıyım, bunu alıyım, şuna da bakıyım, bunu okumalıyım derken başım döndü hepsini bırakıp kapak tasarımını çokça arabesk bulduğum bu kitapla birkaç kitap aldım.
daha önce Canan Tan'ı okumamıştım. başlarda kitabın ana karakterini pek sevemedim, öylesine sayfalarda ilerledim. belki de duygularla hareket eden biri olduğumdan, aslı karakteri gibi mantıklı, gerçekçi, yaşından beklenmeyen kararlar veren, olgun bir karakterle bağ kuramadım, her şeyi başaran biri çokta gerçekçi gelmedi.
kitap benim için aslı'nın amerika'ya gidişiyle başladı, hızla bitirdim çünkü elinden hiçbir şey kurtulmayıp, herşeyi başaran, her tanıştığının göz bebeği, her ortamın yıldızı aslı'nın robinle tanışmasından sonra yaşadıkları daha hayat gibiydi daha gerçek.
edebi olarak çok zayıf bulduğum, okurken biri size üniversite aşkından başlayarak hayatını anlatıyomuş gibi basit bir dili olan bu kitabı nedense sevdim.