31 Ağustos 2012 Cuma

kuzucuk 1 yaşında...

 dün yusufun doğumgünüydü. artık 1 yaşında kocaman adam o. doğduğu gün daha dün yaşamış gibiyken 1 yaşına girdi bile.
ben böyle organizasyonlarda kişi saysını az tutup daha sıcak bi ortam olmasını isterim, dünde öyleydik, ailelerimiz ve birkaç yakın dost. mekan olarak gazel istanbulu tercih ettik, çok iyi, güleryüzlü bi ekibi var ve her konuda çok yardımcı oldular. ilk doğumgünü olduğundan tüm ayrıntıları kardeşimle birlikte yapmaya çalıştık, mutlu yıllar bannerinden doğumgünü pastasına kadar herşeye elimiz değdi. çok yorulduk ama herşey istediğimiz gibi oldu, içimize sindi. yaptıklarımızı daha sonra detaylarıyla ayrı bi postta yazacağım.
iyi ki doğdun kuzucuk...birlikte nice mutlu, sağlıklı yıllara. seni çok seviyoruz..

23 Ağustos 2012 Perşembe

 yusufun odası için yaptığım bıyığı çerçeveye koyup duvarına asınca duvar pek bi boş geldi, yanına kedicik yaptım. son günlerde yusufun azı diş sıkıntısına nezlede eklenip gece uyanık kalma sürem artınca enerjimi kahve, elevit ve çarpı işinden alıyorum. 
sanırım bu diş sıkıntısının ne zaman biteceğini düşünüp ikimiz içinde endişeleniyo...

22 Ağustos 2012 Çarşamba


nerdeyse 1 yıl olacak kardeşim bunu yapalı, yusuf 3 günlükken sarılıktan hastaneye yattığımız gün yapmış bizi beklerken. giderken "abla bunu mutlaka yusufun kirli sepetine yapıştır, biliyorum sen yapmayacaksın" demişti.
biyerlerde kalmış, dün elime geçince hemen yıkadım ütüledim bugün silikonla yapıştırdım:). 
bi kız kardeşiniz varsa eğer mutlaka sizden daha güzel daha becerikli daha çalışkan daha daha... olduğunu iddia edecektir. diğerlerine katılmasamda daha düzenli ve çalışkan olduğu kesin...

16 Ağustos 2012 Perşembe

kahperengi


okuduğum ilk hande altaylı kitabı. çoook güzeldi diyemiycem, ama merakla okuttu. yazarın  dile hakimiyeti güzel olsada ismi "kahperengi"yi kitabın içine pek sindirememiş, bence isme uygun bi son olmalıydı.
narinin taşradan gelip istanbulda tutunma çabaları ve güzel kurgulanmış bi geçmiş. yusufun uyku aralarında bana da zihnimi dinlendirmek için mola oldu ve uykuya geçişte yardımcı.
vaktiniz çoksa tavsiye ederim.

12 Ağustos 2012 Pazar

uyku arkadaşı...

yusufun uyku arkadaşını ben seçmedim, kendi benimsedi. çook sevdiğim didoşumun  hediyesi marifetli annesi zeynep teyzenin ellerinden.
 
4. ayının sonlarına doğru yusuf tüm meraklı çabalarıyla sadece uyuturken verdiğim emziğini her verişimde eline alıp incelemek istedi. emziği bırakmasını hiç istemediğim için sallarken bi elini tutup diğer elini battaniyesiyle engellemeğe çalıştım. bikaç hafta sonra emziği bıraktı, battaniyeye sarıldı. daha kolay uyuduğunu farkedince hep uyuturken eline battaniyesini verdim.

şimdi aralarında güçlü bir bağ var, uykuya geçişte en önemli yardımcısı. battaniyesini görünce mutlu oluyo:) ve ona sarılarak uyuyo.

10 Ağustos 2012 Cuma

son zamanlarda...

tam bloğumu daha sık güncellemeye karar vermiştim ki yusuf laptobun adaptörünü çekiştirmekten bozdu, yenisini almamızsa zaman aldı. artık hayatımız bi rutinde hızla geçse de arada değişiklikler iyi geliyo.
değişik bi uğraş mesela... solak olduğum için şiş ve tığ işlerini beceremesemde çarpı işini taaa ortaokuldan beri çok severim. yapmak istediklerim var, bu başlangıç.

bide değişik kitaplar. okumak şu zamanlar beni en çok dinlendiren şey. yusufta kitapları sevdi. bazen benimle bazen kendi kendine dakikalarca inceliyo sayfaları.

ve beni en çok heyecanlandıran süreç başladı, doğumgünü. hazırlıklara yavaş yavaş başladım, umarım son dakikaya bırakmadan en kısa zamanda kafamdakileri eksiksiz yapabilirim.
anlamadan geçti 1 yıl, yine anlamadan gelecek 2. yaş. şu sıralar çok sıkılsamda şimdiden ücretsiz iznimin 2. yaşında bitecek olması beni üzüyor. biliyorum üzülmek için erken ama dedim yaa sıkılıyorummm...