27 Şubat 2013 Çarşamba

kurabiye...


uzun zamandır denenecek tarifler listemdeydi bu kurabiye. laçinin bloğunda görmüştüm. hem evde fazlasıyla bulunan cevizler hem de sevmediğim pekmezi değerlendirmek için iyi bir fırsat oldu bu minik kalpler. tariften farklı olarak; bi kısmını yusuf için sadece pekmezle yaptım, diğer kısmına ekstradan şeker ekledim. biraz kıtır olması için nişasta miktarını arttırdım.
sonuçta bi müddet için favori kurabiyemi buldum.
sütle yada şekersiz kahveyle mımmm nefis...

11 Şubat 2013 Pazartesi

geçen hafta...

bir insan gerçekten uykusuzluktan ölebilir mi diye düşündüm, gece bilmem kaçıncı kere gördüğüm rüyanın bi yerine "annneee annneee" "annneee geeel" bağırmalarını yakıştırmaya çalışırken. 2 aydır böyle geceler tümden uykusuz. geçen hafta bu fedakarlığımı:) ödüllendirdim kendime bunu  hediye yaptım.

neredeyse her gün dışarı çıktık, bazen parka, bazen kedileri sevmeye, bazen de işlerimizi halletmeye. yusuf dışarıda çok mutlu. eğer kışı atlatırsak bahardan umutluyum.

birde fırsat buldukça kitap okudum, çok eğlenceli kitaplar.

yusuf uyuduktan sonraysa oldukça popüler revenge'i izledim., şimdilik çok beğenerek değil, kafa dağıtmak için.
böyle geçti bir hafta.

7 Şubat 2013 Perşembe

karpuz


elimde bir kitap var "tahranın damları", yazdan beri okuyorum. öyle edebi, sıkıcı bir kitap denilemez ama neredeyse beni kitap okumaktan soğuttu diyebileceğim kadar yavaş. bende tekrar kitap okumak için heyecanlanayım, yormasın, hemencecik okunsun bitsin diye "karpuz"a başladım. aslında selindrella'yı okumaya başlamamla bu kitap türüne mesafeliydim. ama karpuz'u çok önceden merak etmiştim.
 640 sayfayı ne ara okudum dedirten, kitabın konusunu okuyunca içinde sizi ne beklediğini az çok değil tamamen tahmin edebileceğiniz, yormayan, sıkmayan, öylesine bi kitap işte.

1 Şubat 2013 Cuma

yusuf


yusufa karşı çok duygusallaştığım bir dönem geçiriyorum, neredeyse her ağladığında "kara gözlerinden bir damla yaş düşünce güzel yüzün yanakların ıslanır, kara gözlerinden bir damla yaş düşünce hüzün keder yüreğine yaslanır" şarkı sözleri modunda.
öyle zamanlarda düşünüyorum da annelik başka bir duyguymuş, kadına verilmiş en büyük hediye, Allahın merhametini hissettiren bir lütuf
annelik aşkın sıcaklığını yumuk yumuk ellerinde, annne demesinde, yanağına yasladığı yanağında hissetmekmiş
annelik zamanı o kadar hızlandırmak demekmiş ki koşarken peşinden, durup kendininde büyüdüğünün farkına varmak ve ilk defa büyümekten korkmamak demekmiş.

yusuf 17 aylık, söylediği kelimeler: anne, baba, dede, annanne, kedi, gel, giy, al, su, pape(pepe)... 
en sevdiği oyun: boya kalemleriyle defterleri karalamak
en sevdiği yemek: sarmısaklı yoğurtlu kereviz
en sevdiği oyuncak: elephant yaramaz toplar
en sevdiği: ben...